
Saturday, October 13, 2007
Özledim

Sunday, August 19, 2007
...

Tuesday, July 10, 2007
Bang Bang

Ne bekliyordun? Hepsini kafamda çözmemi mi ?
Hepsi kafamdamıydı ?
Bang Bang hemen orda öldün...
Bütün söylentileri bitirdim çünkü sen artık yoksun..
Saturday, June 30, 2007

söylediklerim yalan değil ama
gerçeküstüydü
bilemezdim bu kadar etkileneceğini
ve her söylediğimi yapacak kadar az sevdiğini
yaşamak lazımmış oysa aşklar için
ben seni ölecek kadar sevdim diye
ölüm dahil her acıya dayanırım sandın
sen hep öldürdün beni...
Last Stand

Her güzel şey hep bir savaşa dönüştü bende hep en son hayatta ve ayakta kalan savaçı oldum kimi zaman çok uzaklarda kimi zaman düşmanın yanı başında... Taktiksiz bir hayat düşünemez oldum her hareketin bir anlamı ve sebebi olmalı hiç bir şey amaçsız değildir. Her saniyenin kendisine biçilmiş yüksek değeri... İçime çektiğim her nefeste boşluğu hissedilir olmayışı o güzelliklerin... Yerini doldurmaya çalışan suni şeylerin verdiği acı... İsterim elimden silahımı bırakmak isterim yeniden güvenebilmek her şeyin iyi olabileceğine.. İnanmak isterim doğru insanın orda bir yerde olduğuna... İsterimki bir zaman onu bulacağım... Umarım onu kendi attığım bir kuşunun verdiği acıyla can çekişirken kollarımda kaybetmem... Zoraki yaşamak derler belki buna belki saçmalık bile denebilir ama ben hayatta kalanım asla teslim olmam kaderime, inkar var doğamda çünkü ben doğuştan savaşçıyım...
Son Perde

Merak etmiştim kalbinden bana bir yer varmı diye? Sormuştum sana vermi bana bir omuzluk yer! Sıkışsamda olurdu ... ama sen istemedin beni hiç belkide bir anlık bir yanılsamaydım senin için... Peki sen benim için neydin... Bir tanrıcamı .. yoksa sevgiye olan ihtiyacımı gidermek için bir kurbanmı yada hormonlarımın yanılsamasımı ? Cevabımı ikimizde bilmiyoruz bir anlık bir ateşti belki aramızda olanlar bir kerede olup bitti devamı olmamak üzere. Sen hayatımda kendi kendine benimsediğin bir rolle oyunlarını oynamaya çalışırken ben senin perdeni çoktan kapatmıştım haberin yoktu...
Sunday, May 27, 2007
Sevmişmiydi
Zorakimiydi duygularım sana hiç bir zaman anlamadım....
Onları sana sunarken saf ve temizlerdi...
Yeni yüzün yıkamışken yüzüne sürdüğün yeni havlu gibiydiler yumuşacık ve temiz...
Şimdi hissetmiyorum onları...
Sendede göremiyorum onlardan bir iz...
Görmeyi çok isterdim sende benden parça...
Olmadı...
Kaybettim en sade halimi...
Hükümsüzdür...
Onları sana sunarken saf ve temizlerdi...
Yeni yüzün yıkamışken yüzüne sürdüğün yeni havlu gibiydiler yumuşacık ve temiz...
Şimdi hissetmiyorum onları...
Sendede göremiyorum onlardan bir iz...
Görmeyi çok isterdim sende benden parça...
Olmadı...
Kaybettim en sade halimi...
Hükümsüzdür...
Saturday, May 12, 2007
Such a pathetic life!
Gene aynı yoldayım sol viraşı alınca önüme upuzun bir düzlük çıkacak saat 01:00 bu saate ne işim vardı dışarda gene darlanmıştım kendimi sokağa atmıştım biraz sahili dolaştıktan sonra girmiştim bu yola biraz adrenalin iyi gelir diye düşnüyordum eskiden beri bağımlısıydım zaten kendisinin radyoda tam kıvamında mırıntılar yükseliyordu hava 22 derece yol boş sayılır herşey mükemmel koltuğuma iyice yerleşiyorum sanki uzaya gidicek bir asronot gibi kontrollerimi yapıyorum direksyon normal davranıyor fren çalışıyor hafif bir gaz veriyorum arabaya arabada gitmeye istekli fabrikada üzerine "sport" yazılmış ama benim için eylence adrenalin sürat tehlike manasına gelen düğmeye basıyorum daha gaz vermemişken direksyonda gelen tepkiyle dinamiğin değiştiğini hissediyorum... Müzğün değişmesini bekliyorum vitesi otomatikten çıkartıp manuele alıyorumki vitesleri ben atayım.... Müzik bittiğinde start alıyorum sol şeritten aynaya bir göz atıp fırlıyorum solda önümdekiler 120 130 gib ihızlı süratlerde giderken gazı sonuna kadar bazıyorum "pedal to the floor"ivmeleniyor araba direksyonu sabitliyorum 9 çeyrek ... 140 150 ye çıktığımda 4 ten beşe geçiyorum fazla bağırtmam arabayı gerek yok köprüye geldiğimde çoğunu kaybetceğim bu hızın fark etmez bir iki dakkada köpürüyü kat ediyorum etiler çıkışını 140 la geçip maslak çıkışını 160 ile geçiyorum... Hızlanıyorum hızlandıkça daha sını istiyorum direkleri aşıyorum hızlandıkça kafamı azıcık öne eğip daha daha diye zorluyorum makinayı bazen çığlık atıyorum bağıra bağıra nasıl olsa kimse duymaz diye... 7000 devire 225 km ye vardığımda artık makinanın bana vericek daha fazla bir şeyi kalmıyor ama herşey mükkemmel olduğu an orası işte hayatım ellerimin arasında saniyeden daha az bir şekilde o tekeri 20 derece kadar kırarsam herşey biter yapmam gereken onu sabit tutmak herşey basitleşiyor o hızlarda görünütler azalıyor detaylar kayboluyor herşeyin özüne iniyorsun hayatın manası yaşamak oluyor sorunlar kayboluyor bu evrenden kemerburgaz tabelasını gönce çıkıyorum girmem gereken dönüş gazdan çekiyorum ayağımı hız kaybediyorum normal değerlere iniyorum hayat gene komplike olup yavaşlıyor için için bitiriyor beni....
Friday, May 11, 2007
su sıralar sanırım ashık oluorum...bı anda oldu 13 aydır ruhum ashka küsmush bı sekılde yasarken 3 gundur ınanılmaz keyıf doluyum.Sankı bı anda yenıden baglandım hayata.Gozlerımı acar acmaz hemen telefona bakıorum bı msj bı cevapsız varmı dıe:)umarım bu sefer mutlu olurum....
bugun resmıne dokundum ben
optum yıne,yıne...
zaman agır ol henuz erken
demek ıcın gule gule...
ashk sarkısı degıl bu geldı ıcımden
gulumse bır kez benım ıcın eger duyuyorsan....
bugun resmıne dokundum ben
optum yıne,yıne...
zaman agır ol henuz erken
demek ıcın gule gule...
ashk sarkısı degıl bu geldı ıcımden
gulumse bır kez benım ıcın eger duyuyorsan....
kashlar catılmısh gozler gulmez oldgnda,
gıtmenın waktı gelmıshtı...
ugruna kawgadan kacmadım yemınle,
kacısım senın kawgandandır...
gıtmenın waktı gelmıshtı...
ugruna kawgadan kacmadım yemınle,
kacısım senın kawgandandır...
Saturday, April 07, 2007
Hata bende...
Herdefasında hata bende şimdi şimdi anlıyorum... Özgüveni kalmamış hayattan beklentisi kalmamış herşeyi kötü diyen insanlara umut oluyorum... O insanlarla paylaşıyorum mutluluklarımı özgüvenimi onları düştükleri çukurdan çıkartmayı amaç ediniyorum... Karşılığımı... kimi zaman hoş bir muhabet kimi zaman sıcak bir dostluk bazende kalbimi paylaşmak kuyunun içindeyken belli oluyor kişinin ne suna bileceği çıkıtğında ona göre oluyor insanın karşılık beklentisi ve insan sadece akrşılığını aldığında mutlu oluyor... Kimiside kuyunun dışına çıktığında herşeyi unutup tanımaz oluyor beni... Ozaman anlıyorum aslında hata yaptığımı aslında yapmam gereken şeyin kuyunun içindeki kişiye su ve yemek atıp ona boş umutlar verip kendimi eylendirmek olduğunu... Bu hayatta kuyunun dışına çıkarması gereken insanları seçemiyorum benim hatam burda deymeyecek insanlara harcıyorum hayatımdan uzun uzun süreleri... Kendime çok kızıyorum çünkü çok fazla kibirliyim verdiğim kararlardan dönmem ya karşımdakinin çok fadekar olması ve büyük adımlar atması yada benim gerçekten sarhoş olmama gerekiyor... Hayat beni sevmiyor...
Güven önemlidir benim için güvenemeyeceğim insanlara hayatımda yer yok..
Güven önemlidir benim için güvenemeyeceğim insanlara hayatımda yer yok..
Ben...
Ben bir gemiyim hayatımın her anında devamlı bir caba içindeyim kimi zaman batmamak kimi zaman dev fırtınaların içinden geçmek... Dalgalardan korunucağım limanlarda bile devamlı çabalıyorum ki devamlı içme dolup beni boğmak isteyen su içme girmesin... Çılgın bir kaptanım var sorunların üstüne giden kesin çözümler üreten yanlış doğru umursamadan ve sonuçlarına katlanan... Her limanda vardır onlardan bana zor durumlarda destek olur dalga kıranlara çarpmama engel olurlar ufacıklarıdır bana göre ama güçlüdürler boylarına göre... Tek hataları mahveder beni beni boğmak isteyen teslim eder... Aslında bilmezler onlar olmasada yapabilirim aynı manevraları... Başkalarının desteğini hissetmeyi seviyorum belkide kimbilir... Çılgın bir kaptanım var benim ufak dostlarımın yaptığı hatalara tahammülü olmayan yanlışlarında tölerance göstermeyip onları yeri geldiğinde hiçe sayan bana attıkları halatları bir kerede kesen yada onları baş edemeyecekleri açık denizler çıkartıp orda bırakan...
Sunday, February 04, 2007
Dışlananlar

Tuesday, January 16, 2007
Sahte Mutluluk

Noluyor anlamadım havalardanmıdır nedir? Bir mutluluk var üstümde balon gib şiştikçe şişiyor çok daha keyifleniyorum anlamıyorum neler oluyor. Dipteyken bir anda sanki sıcak bir şehrin sahilinde uzanmış gibiyim. Gittikçe şişen balonum serçe parmağıma bağlı dalgaların getridiği rüzgarla yavaş yavaş salınıyor. Salındıkça büyüyor... Patlıcak belki biraz havasını almalıyım... Kormuyorum esaısnda patlamasından az bucuk ne olabilir biliyorum... Ama kokrtuğum şey balon patladığında o sahile kış geleceği... Kış... Kışıda severim lapa lapa kar yağınca bütün kaygıları, düşünceleri, sıkıtıları pofuduk karların içinde 5 dakka uzanmak... Karda saatlerce yürümek elimde sıcak kahvemle... Sıcak yuvama geldiğimde şöminenin çıtırtısını duyma.. Karşısına geçip sıcak sıcak pişenlerden atıştırmak hayat budur.... Diyorum ya balon gittikçe şişiyor...
Tuesday, January 09, 2007
Yeni yalnızlık

Subscribe to:
Posts (Atom)