Saturday, November 11, 2006

Hayalet Gemi

İnsanlar mendillerle uğurlamıştı beni limandan... Kimi insana umut taşıyordum kimisi içinde umudun ta kendisiydim... Ne olmuştumda kaybolmuştum... Fırtına vardı çok hiddetliydi önceleri dalgarı pruvamı yavaş yavaş sıvazlıyordu sonra sanki parçalamak istercesine dövdü, beni yönümden rotamdan saptırdı, bilinmeyene çekti beni, beni değil rotamı korumak hayatta kalma mücadelesine kadar düşürüdü... Fırtına durulduğunda ise her şey çok geçmişte kalmıştı gözümü açtığımda güneş tatlı tatlı harb olmuş güvertemi ısıtıyordu... Devrilmiş bacalarım sönmüş kazanlarımdan siyah dumanlar çıkıyordu... Önce nerdeyim diye sordum kendime ne kadar kaybolmuştum... Gözlerimi kıstım ufka doğru bir gemi gördüm orda bana sinyal gönderiyordu yanına çağırıyordu beni yada bana öyle gözüküyordu geriye kalan gücümle ilerlemeye başladım her varlık gibi hareket ettiğimde yaralrım acı vermey başaladı... Acı ya tahammül edebilirdim ama fırtına.. Fırtına asla dinmemişti sadece beni bırakmıştı ve çok yakınımda dolaşmaya devam ediyordu... Umursamazsam giderdiye düşündüm ama gitmedi bu sefer ona kafa tutucağım beni ceviz kabuğu gibi sallamasına izin vermeyeceğim ışığa doğru yüzeceğim tüm güçümle... Bu düşüncelerle tekrar baktım ışığa ordamı gene diye ordaydı ban göz kırpıyordu sönmüş kazanlarımı kor alevlerle besledim etrafı ne kadar kirlettiğime bakmadan dişlerini gıcırtan bir canavar gibi hareketleniyorum... Işığı kaybetmemeliyim onu yakalamalıyım fırtınaya aldırmadan onun oyunlarına kanmadan...
 

Darkness Of My Mind © 2008. Chaotic Soul :: Converted by Randomness