Saturday, December 13, 2008

Tanımsız #2

Hani vardırya kimi anlar, konuşulması gereken anlar... ama asla konuşulmaz... Konuşulmaması için türlü farklı şeyler yapılır... Bahaneler bittiğinde geriye sadece o an kalır.

O anı konuşmak yürek ister o yüreği olmayanlar kaçar kaçmayanlar konuşsa bile artık anın önemi kalmamıştır. Eski bir anı olmuştur o an iki taraftan birisi için... Öbürü içinse hala canlıdır kanıyan bir yara gibi... Zaten bütün sorunda ondan kaynaklanırya.

Zordur o insan için yaşadıklarını hazmetmek belkide en başından beri yaşadıklarını mazmetmeye çalışmanın başka bir yoludur o anı konuşmamak.

Anın açımasızlığı ise ayrıdır çünkü bir taraf çoktan unutmuşken öbürü hale unutmak için uğraşıyorsa o an hep kovalaycaktır onu. Anı unutmak için yapılan herşey bir hata ise onlarda kovalayacaktır onu.

Yapılan hatalarını anı çoktan unutmuş kişiye yıkmak ise o kişini kendi kalpsizliğinden mi gelir sadece ?
 

Darkness Of My Mind © 2008. Chaotic Soul :: Converted by Randomness