Friday, June 02, 2006
Devam (V)
Ordumu topraklarına girdiğinden beri kendini beyenmiş kral korkup kaçmam için büyücülerine ülkesi kaplayan ışığı arttırdıkça arttırıyordu. Benim büyücülerimde tam tersini yapıp içimizdeki karanlığı arttırıyordu. Işığın aydınlığı bize ulaşamıyordu bizim için halen karanlıktı dünya. Geçen seferki gibi çekinerek değil yıkarak yakarak ilerliyorduk. İlk gün KArşıma aperatif olarak bir ordu sunuldu. Değişik silahları vardı çok fazla ses çıkartıp siyah gülleler atıyorlardı üstüme hiç umrumda değildi çünkü gülleler bize ulaşamadan havada elit birliklerim tarafından yok ediliyordu geri kalan saçma yağmuru hiç bir şey ifade etmiyordu. Yeni silahların atışları durmuştu belli bir süre sonra fark etmişlerdi faydası yok uzun menzilli birliklerimi önce çıkardım kanatlara süvarilerimi koydum elit birliğim çoktan düşman birliğin tedariğini, yardımın kesmek için cephe arkasına sızmak için yola çıkmıştı. Düşman birlikten paralıtılı zırhlar içinde bir komutan 4 nala at sürmeye başladı. Konuşmak istiyordu. Komutanlarımdan biri sanırım teslim olmak istiyorlar dedi. Bense hiç konuşmadım atımı mahmuzlayıp bana doğru gelen atlıya doğru sürdüm. Ortada buluştuk... Karşımdaki kişi bana dik bakışlar ve sinirli bir tavırla "Hemen geldiğiniz yere geri dönün barış anlaşmasını çiğniyorsunuz dedi" İçimden Önce ateş ederler sonra işleri kurala vurdururlar. Gözlerine baktım o da anladı neden orda olduğumu neyin peşinde olduğumu niye onları yok etmek istediğimi anladı. Bir anda bütün o dik bakışları ve nefreti kayboldu. Omuzları çöktü yüzüne neden böyle olmalı ifadesi geldi. Ağzından bunu yapmana gerek yok. Sen yokken herşey çok değişti bizi yenemeyeceksin bizde seni tamiyle yok edemeyeciğiz hiç bir zaman dedi. Bu sözler i duyunca kafamı öne eydim gülümsedim. Kafamı tekrar kaldırdığım da gülümsememin srıtmaya dönüştüğünü gördü karşıdaki kişi kalın zırhını yırtıp tam kalbine giren kara kılıcımla. Bunu gören düşman önce şaşırdı bu şaşırışlarını hayatlarıyla ödeyeceklerdi. Bütün ordum napıcaklarını biliyordu bu aşamadan sonra kanatlardaki atlılar düşmanı ortada toplayacak uzun menzilli silahlara sahip askerlerim onları uzaktan öldürecekti piyadelerimi harcamayacaktım onları kaleye saklıyordum...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment