Belirli dengelerle yaşıyoruz yaptığımız saçmalıkla o dengeler içinde kalıyor. Yapıtığımız işler bazen gururumuzdan bazen nefreitimizden ve bazen de sevdiğimizden. Hayatta en çok şundan nefret ederim, haz alırım , mutlu olurum diye başlarız bazne cümlelere kişiliğimizi anlatmak için ama kişiliğimizi yaratan nedir kaynaklarımız nerden gelir. Kişilğimiz bir yağlı boya tablosumudur üst üste boyanmış katmanlardan oluşan her seferinde eski bir resmin üstüne boyana yeni bir resim gibi belki üstümüzden tinerli bezle geçseler temelde hepimizin aynı boş beyaz tualler olduğumuz gözükücek. Yapıtğımız herşeyin esasında o tuali boyamak olduğunu belli edicek.
Göz boyamakmıdır kişilğimizi yaratmak yada bir kaç fırça darbesiyle mi değişir karakterimiz bu kadar kolaymıdır. Belkide değildir belkide karakterimiz kişiğiliğimiz bir heykeldir ne kadar çok değişirse okadar ufalır ve sonunda molozdan başka bir şey kalmaz elimizde. Değiştikçe yok oluyordur belki karakterimiz kişiliğimiz. O yüzden inatçı oluyoruzdur alışkanlıklarımızda galiba yok olmamak var olmak için. Bazen zorlamıyoruz anlamak için hayatı anlasak ne olucak hayatın anlamı nedir derler ozaman sanırım hayatın anlamı hepimize son nefesimizi verirken kulağımıza fısıldanıcak ve onu hiç kimseyle paylaşamayacağımız bir cümle...
Sunday, June 11, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Post a Comment